Sigorta, hayatın öngörülemeyen risklerine karşı maddi güvence sağlayan bir sistemdir. Ancak birçok kişi, sigorta poliçesi imzalarken veya tazminat talebinde bulunurken hangi haklara sahip olduğunu bilmeden hareket eder. Bu durum, sigorta şirketleriyle yaşanan uyuşmazlıkların en önemli nedenlerinden biridir.
Sigorta hukuku, sigorta ettirenle sigortacı arasındaki bu ilişkiyi düzenleyen ve tarafların haklarını koruyan bir hukuk dalıdır.
Sigorta hukuku, bir rizikonun gerçekleşmesi hâlinde sigortacının ekonomik sonucu üstlendiği, sigorta ettirenin ise prim ödemesiyle karşılık verdiği sözleşmelerin tamamını kapsar.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, bu hukuk dalının temel yasal dayanaklarını oluşturur.
Bu kapsamda:
Sigortacı, prim karşılığında zararı tazmin etmeyi üstlenir.
Sigorta ettiren, belirli bir bedel ödeyerek riskin yükünü paylaşır.
Tarafların karşılıklı borç ve sorumlulukları, poliçe metninde açıkça belirtilir. Ancak uygulamada, sigorta şirketlerinin tazminat ödememesi veya eksik ödeme yapması gibi sorunlarla sıkça karşılaşılmaktadır.
Sigorta sözleşmeleri, yalnızca bir güvence değil, aynı zamanda taraflara yükümlülük getiren yasal bir bağdır. Bu nedenle her iki tarafın da belirli sorumluluklara uyması gerekir.
Bu yükümlülükleri şu şekilde özetleyebiliriz:
Doğru Beyan Yükümlülüğü: Sigorta ettiren, sözleşme yapılırken tüm bilgileri eksiksiz ve doğru şekilde sunmak zorundadır.
Prim Ödeme Yükümlülüğü: Sigorta ettiren, poliçede belirtilen primleri zamanında ödemelidir.
Rizikonun Gerçekleşmesi Halinde Bildirim: Zarar meydana geldiğinde sigortacıya derhal bilgi verilmelidir.
Zararın Azaltılması Yükümlülüğü: Sigortalı, hasarın büyümesini önlemek için makul tedbirleri almakla yükümlüdür.
Bu kurallara uyulmaması hâlinde sigorta şirketi ödeme yapmayı reddedebilir. Bu nedenle poliçe sürecinde uzman bir avukattan danışmanlık almak büyük önem taşır.
Sigorta sözleşmeleri; kasko, trafik, sağlık, emeklilik ve hayat sigortası gibi farklı alanlarda uygulanır. Ancak her birinde farklı türden uyuşmazlıklar yaşanabilir.
Sigorta hukukunda en sık karşılaşılan sorunlar şunlardır:
Sigorta tazminatının eksik veya hiç ödenmemesi
Poliçede yer alan hükümlerin yanlış yorumlanması
Cayma, fesih veya prim iadesi taleplerinin reddedilmesi
Zorunlu trafik sigortası kapsamında hasar bedelinin düşük hesaplanması
Sağlık veya hayat sigortasında teminat dışı sayılan durumların haksız uygulanması
Bu tür uyuşmazlıklar, tarafların sözleşme hükümlerine aykırı davranmasından veya poliçe kapsamının doğru yorumlanmamasından kaynaklanır.
Profesyonel bir sigorta avukatı, hem bu tür anlaşmazlıklarda hak kaybını önler hem de dava sürecini hızlandırır.
Trafik kazaları, ülkemizde en yaygın sigorta uyuşmazlıklarının başında gelir.
Zorunlu trafik sigortası, üçüncü kişilerin uğradığı zararların karşılanmasını amaçlasa da uygulamada birçok sigorta şirketi tazminat taleplerini eksik ödeyebilmekte veya reddedebilmektedir.
Trafik kazası sonrası alınabilecek tazminatlar iki ana başlıkta toplanır:
Maddi Tazminat: Kazazedenin bedensel zararı, geçici veya kalıcı iş gücü kaybı ve araçta meydana gelen hasar gibi somut zararların giderilmesini kapsar.
Manevi Tazminat: Kazanın yarattığı acı, elem ve psikolojik yıpranma gibi soyut zararların karşılanmasıdır.Özellikle ölümlü kazalarda, vefat eden kişinin yakınları destekten yoksun kalma tazminatı da talep edebilir.
Her iki tazminat türü de trafik kazası sigorta poliçesi kapsamında değerlendirilir ve gerekli belgelerle sigorta şirketine başvuru yapılması gerekir.
Sigorta şirketinden tazminat talep ederken belirli bir süreç izlenmelidir.
Bu süreç, hatalı bir adımda reddedilen dosyaların yeniden açılmasını bile engelleyebilir.
Aşağıda, sigorta tazminat sürecinde izlenmesi gereken adımlar yer almaktadır:
Sigorta Şirketine Yazılı Başvuru Yapılması
Hasarın oluştuğu tarihten itibaren makul süre içinde gerekli belgelerle başvuru yapılmalıdır.
Ekspertiz ve Değer Tespiti
Sigorta şirketi, zararın miktarını belirlemek için eksper raporu düzenler.
Tahkim Başvurusu veya Dava Açılması
Şirket ödeme yapmazsa, Sigorta Tahkim Komisyonu’na veya Tüketici Mahkemesi’ne başvurulabilir.
Bu adımlar, tazminat hakkınızı kaybetmeden ilerlemenizi sağlar.
Sigorta hukukuna hâkim bir avukatın desteği, özellikle tahkim ve mahkeme aşamalarında en doğru stratejiyi belirlemenize yardımcı olur.
Sigorta hukuku; teknik bilgi, mevzuat bilgisi ve dikkat gerektiren bir alandır.
Bir sigorta avukatı, poliçenin hazırlanmasından tazminatın tahsiline kadar sürecin her aşamasında hukuki temsil sağlar.
Bu alanda verilen başlıca avukatlık hizmetleri şunlardır:
Sigorta sözleşmelerinin hazırlanması, feshi veya iptali
Kasko, sağlık, emeklilik, hayat ve yangın sigortası uyuşmazlıklarının çözümü
Zorunlu trafik sigortası kapsamında tazminat davalarının yürütülmesi
Sigorta şirketinin ödeme yapmaması durumunda icra ve tahkim işlemleri
Sel, deprem, yangın gibi afetlerde zarar gören kişilerin tazminat süreçlerinin takibi
Bu hizmetler, hem sigorta ettiren hem de zarar gören kişiler açısından hak kaybı yaşanmasını engeller.
Sigorta işlemleri sırasında yapılacak küçük bir hata, tazminatın reddine neden olabilir.
Bu nedenle süreç boyunca dikkat edilmesi gereken birkaç önemli nokta vardır:
Poliçeyi imzalamadan önce kapsamı ve teminatları dikkatle okuyun.
Riziko gerçekleştiğinde hasarı hemen sigorta şirketine bildirin.
Ekspertiz raporlarını ve tutanakları mutlaka saklayın.
Tazminat sürecinde deneyimli bir sigorta avukatından destek alın.
Bu adımlar, hem sürecin hızlanmasını hem de hak ettiğiniz tazminatı eksiksiz almanızı sağlar.
Sigorta, bireylerin ekonomik güvenliğini koruyan bir sistemdir. Ancak bu sistemin doğru işlemesi, hem sigortalının hem de sigortacının yasal yükümlülüklerini yerine getirmesine bağlıdır.
Sigorta hukukuna hâkim olmak, yalnızca maddi değil, hukuki bir güvence anlamına gelir.
Tazminat sürecinde bilinçli hareket etmek, gerektiğinde profesyonel destek almak ve haklarınızı doğru kanallar üzerinden aramak, olası mağduriyetlerin önüne geçecektir.
0 Yorum
Yorum Yaz